Skip to main content

Neutrogena®’dan Cildiniz için Yaşlanma Karşıtı Öneriler

CİLT YAŞLANMASININ SEBEPLERİ

Cilt yaşı kişinin gerçek yaşına bağlı değildir. Ciltte yaşlanmanın temel sebebi cildi içerden ve dışardan etkileyen faktörlerdir. Bu nedenle cilt yaşı, gerçek yaşa göre önemli ölçüde farklılık gösterebilmektedir. Cildin yaşlanmasına sebep olan faktörler iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır.

İç faktörler genetik olarak programlanmış yaşlanmadır, değiştirilemezler. Genel olarak, kişinin anne ve babadan geçen genetiği, metabolizma hızı veya deri hücrelerindeki melanin oranı gibi cildi içerden etkileyen faktörlerden oluşur. Örneğin, melanin bakımından zengin ciltlerde kırışıklık oluşumu daha az gözlenir. Bunun sebebi yüksek yağ içeriğine sahip olmasıdır.

Dış faktörler ise cilde dışardan zarar veren etkenlerden oluşur ve ciltte erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olurlar. Her ikisi de cildin yapısını ve fonksiyonunu değiştirirken, dış faktörler ciltte daha belirgin değişikliklere sebep olmaktadır. Güneş, hava kirliliği, sigara kullanımı, yetersiz su tüketimi, makyaj, stres, yanlış beslenme gibi dış faktörler hücresel foksiyonlarının yavaşlamasına ve cildin yaşlanmasına sebep olur.

CİLT YAŞLANMASININ ÖNÜNE GEÇİN

Cilt yaşlanmasının önüne geçmek için bir numaralı öneri: cildi temiz ve nemli tutmaktır. Cildi gün boyu nemlendiren ve ciltte hücre yenilenmesini destekleyen ürünler kullanmak, cildinizin daha sağlıklı görünmesini, kırışıklık ve ince çizgiler gibi gözle görülür yaşlanma belirtilerinin azalmasını sağlar.

NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?

Güneş: Cildi en çok etkileyen dış etkenlerden biridir. UV ışınları koyu lekelere, kırışıklıklara, kuru ve donuk bir cilt görünümüne neden olmaktadır. Bu nedenle cildin güneşten korunması ve güneşe çıkarken mutlaka güneş koruyucu içeren bir ürün kullanılması önerilir.

Beslenme: Tükettiğiniz besinlerin cildinizin kalitesinde önemli bir rolü vardır. Sağlıklı, çeşitli ve dengeli bir beslenme düzeni cildinizde daha canlı ve sağlıklı bir görünüm sağlar. Gözle görülür yaşlanma belirtilerini önlemeye yardımcı olur.

  • Oksidatif strese neden olan yiyeceklerden kaçının: Oksidatif stres bir hastalık değil, hastalığa yol açabilecek bir etkendir. Besinlerin enerjiye çevrilmesi sırasında oluşan serbest radikaller, hücrelere zarar verebilmektedir. Antioksidanlar ise hücreleri serbest radikallere karşı korur. Eğer serbest radikal seviyesi antioksidan seviyesinden yüksekse oksidatif stres ortaya çıkar, bunun sonucunda da hücre ve dokularda erken yaşlanma gözlemlenir. Antioksidan besinlerin tüketimi burada önemli rol oynar. Yüksek oranda C vitamini ve karotenoid içeren renkli meyve ve sebze tüketimi tavsiye edilir.
  • Beyaz unlu ürünlerden kaçının: Ekmek, makarna gibi beyaz  unlu ürünleri tam tahıllı ürünlerle değiştirin.
  • Şekerli hazır yiyeceklerden kaçının: Günlük olarak tüketilen birçok içecek ve hazır yiyecekte bulunmaktadır.
  • İşlenmiş gıdalardan kaçının: İşlenmiş gıdalar şeker, tuz ve katkı maddeleri içerdiği için mümkün oldukça en az oranda işlenmiş gıdaları tercih edin.
  • Tabağınızdakileri çeşitlendirin: Cildinizin sıkı ve esnek kalması için düzenli olarak doymamış yağ asitleri bakımından zengin besinler tüketin. Balık (somon, uskumru, .. ), fındık, avokado vb.

Uyku düzeni: Cildinizin gece boyu yenilenmesi ve tazelenmesi için iyi bir gece uykusu büyük önem taşır. Sağlıklı bir uyku düzeni belirlemek, cildinizin gençliğini ve güzelliğini korumak için önemli bir adımdır.

  • Cilt hücreleri geceleri daha hızlı kendini yeniler. Saat 01:00 civarı maksimuma çıkar.
  • 23:00 ile 04:00 arasında ciltte mikro dolaşım artarak cilt hücrelerinin çok daha iyi beslenmesini ve oksijen seviyesinin artmasını destekler, uyandığınızda size daha parlak bir cilt sağlar.
  • Uyku esnasında daha fazla salgılanan büyüme hormonu, kolajen ve elastin üretimini artmasına sebep olur. Artan kolajen ve elastin üretimi, cildin sıkılığını ve esnekliğini yeniden kazanmasını sağlar.

Stres: Stres faktörü hem vücudunuzu hem cildinizi etkiler. Ciltte sivilce, kırışıklık ve ince çizgi oluşumuna, nem kaybına, iltihaplanma veya cildin zayıflamasına sebep olabilmektedir. Stresin cildinize etkisini minimuma indirmek için bazı tavsiyeler:

  • Düzenli egzersiz: Haftada 5 gün, günlük 30 dakikalık egzersiz stresi önemli ölçüde azaltmak için yeterlidir. Egzersiz sırasında, vücut endorfin salgılarken aynı zamanda terleme yoluyla toksinleri atar ve cildin mikro dolaşımı uyarılır.
  • Cildi nemlendirme: Stresli cildin esnekliğini yeniden kazanması için nemli kalması gerekmektedir. Bu nedenle cildinizi düzenli olarak nemlendirmeniz önerilir.
  • Cilt kusurları için önlem alın: cildinizdeki ince çizgileri ve kırışıklıkları önlemek ve düzeltmek için antioksidan içeren (E veya C Vitamini gibi) ürünlere güvenin. Cildinizde kolajen sentezini harekete geçirmek için retinol içeren ürünler, cildinize nem sağlamak için ve ton eşitsizliklerini gidermek için hiyalüronik asit içeren ürünler tercih edebilirsiniz.

Bakım Rutini: Günlük güzellik rutininizin cildinizdeki yaşlanma belirtileri üzerinde önemli etkisi vardır. Bazı yaşlanma belirtileri aşağıdaki adımları izleyerek kontrol altına alınabilir:

  • Her sabah yüzünüzü temizleyin. Arkasından yoğun bir nemlendirici krem ile nemlendirerek güne hazırlayın. Cildinizi zararlı UV ışınlarından korumak için kullandığınız nemlendiricinin SPF içerdiğinden emin olun.

Akşamları mutlaka makyajınızı çıkarın. Bu sayede cildiniz gece boyu daha iyi nefes alacaktır. Yatmadan önce, uyku sırasında cildinizi derinlemesine besleyecek bir gece kremi uygulayabilirsiniz.